• Favorilere Ekle





Hakem Kıyafetleri ve Kokartlar

Hakem Kıyafetleri ve Kokartlar
 
“Kim bu salonda gezinen lacivert takım elbiseli adamlar?”
 
Hakemler salonda yerlerini alıyor. Yarışmayı başlatıyor ve bitiriyorlar. Sonra da vedalaşıp gidiyorlar. Bu sürecin sonunda yarışmanın adı, profili ve hatta manevi yanı öne çıktığında bazı eksiklikler daha çabuk görülebiliyor. Hakemlerin her biri değişik kıyafetler giyiyor. Ayaklarında kendilerine göre bir ayakkabı, sandalet ve hatta terlik bile olabiliyor. Ceket giyen de var kazak giyen de. Pantolon mu? Herkes istediği gibi bir seçim yapabiliyor. O yıllar öyleydi. Düzeltilecek, planlanacak çok şey vardı. Bunlara henüz sıra gelmemişti sanırım.
 
Yıl 1997
‘Cumhurbaşkanlı Kupası’ yapılacak. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. (Bu yarışma Süleyman Demirel döneminde dört, Ahmet Necdet Sezer döneminde de bir kez olmak üzere sadece beş kez yapıldı.) Yer Ankara TED Lokali. Hulusi Cihangir başhakem, ben de hakem olarak görev alıyorum. MHK üyesiyiz o sıra ikimiz de. Başka hakemler de var tabi ki.


Durduk düşündük bu iş böyle olmayacak. Adı Cumhurbaşkanlığı Kupası olan bir yarışmada hakemlerin tek tip bir kıyafet giymesi yerinde ve doğru olacak. Lacivert takım elbise en doğru seçim gibi duruyordu. Herkesin bu renkte bir takım elbisesinin olabileceği düşünüldü. Kadın hakem o kadar azdı ki. Onların da nasıl olsa bir lacivert etekleri vardı. Tek tip hakem kıyafeti böylece oluşturuldu. İlk kez de ‘Cumhurbaşkanlığı Kupası’ yarışmasında kullanıldı. Sonrasında, özerk federasyon döneminde, Şubat 2006’da kapsamlı bir çalışmayla bu günkü haline getirildi.
 
Kim bu salonda gezinen lacivert takım elbiseli adamlar peki? Bunların hakem olduğu nasıl anlaşılacak? Yakalarında bir kokart olsa ne güzel olur. Yine başladık çalışmaya. Makas, kağıt, kes-kırp-yapıştır. Bir şekil oluşturmaya çalıştık. Yine Hulusi Cihangir var yanımda.
 
  Yeşil zemin üzerinde federasyonun logosu ‘Bölge’ (o zamanlar il hakemlerine bölge hakemi denirdi), lacivert zemin üzerinde yine federasyon logosu ‘Milli’ hakem kokartı tasarlandı. Şimdiki federasyon binasının batısında, üst geçidin ayağında, bir iş hanında örgücüler vardı. Tasarımımızı ve amacımızı anlattık. Şablon oluşturdular, örgü yapıldı kokartlar yakalarımıza takıldı. Çok güzel olmuştu. Yakışmıştı da. Yine ilk kez bu Cumhurbaşkanlığı Kupası yarışmasında kullanılmıştı.
 


Yıl 2008

Kullanılan kokartlar bugünkü şeklini aldı. Hakemlerin gelişimine göre çeşitlilik artınca kokart çeşitleri de arttı haliyle. Sarı zemin üzerine ‘Aday    Hakem’ kokartı da oluşturuldu. Bugün kullanılan kokartları ‘Öncül&Sefa’ ajans kurucusu Sefa Sofuoğlu tasarladı. Anlattım derdimizi, kullanılan örnekleri gördü. Bir tek kullanılacak simgeyi ben söyledim. At simgesini kullanacaktık. Yeni kokartlar da böylece kullanılmaya başlandı. Önceki kokartlarda olduğu gibi yeşil zemin ‘İl Hakemi’, lacivert zemin ‘Ulusal Hakem’ için kullanıldı.
Sonrasında pek çok yerde neden ‘At’ simgesinin kullanıldığı sorgulandı. O zamana kadar kale figürünün kullanılmış olması bir algı oluşturmuştu zaten. Hatta satranç, çoğu yerde, kale figürüyle de anılırdı. Bunlar doğru.

  Belirgin bir nedeni vardı at figürünü tercih etmemin. ‘FIDE Hakemi’ (FA/sarı) ve ‘Uluslararası Hakem’ (IA/yeşil) kokartlarında da at figürü seçilmişti FIDE tarafından. Bir devamlılık ve uyum olsun istemiştim bu tercihimle. O kadar.
 

15 Eylül 2019
 

IA&IO Tahsin AKTAR

Yorumlar - Yorum Yaz