• Favorilere Ekle





Yarışmaya Katılmayan Oyuncular

Yarışmaya Katılmayan Oyuncular

“Başvurduğu halde yarışmaya katılmayan oyunculara ceza vereceğiz!”
 
Facebook’da bir paylaşım vardı geçen gün. Oldukça beğeni ve destek mesajı da almıştı. Ben de, kısa da olsa, düşüncemi yazmıştım. Ama hem paylaşımı hem de diğer mesajları olumlayan bir görüş değildi benimki. Bunun üzerine e-postayla karşı çıkanlar oldu. “Hocam. Facebook’ta bir paylaşıma yaptığınız yorumunuzu okudum. Turnuvaya katılmak için başvuran, ancak turnuva günü gelmeyerek organizasyonu zora sokan oyuncuların sonraki turnuvaya kabul edilmeyeceğine yönelik alınan önlemi kabul etmeyerek bunun yanlış ve hukuksuz olacağını belirtiyorsunuz. Neden hukuksuz olsun ki? Yönergeye yazılıyor bu.”
 
Evet. Bu konuya buradan bir kez daha açıklık getirmeye çalışacağım.
  
Üzülmeyin, biz de başka oyun oynarız
 Dile getirilen sorun, gerçekten de pek çok temsilci ve organizatör için büyük güçlük doğurmaktadır. Kayıt kontrol günü bakıyorsunuz ki yarışmaya katılmak için başvuran oyuncuların bir kısmı ortada yok. Oysaki başvuran oyuncu sayısı dikkate alınarak masa, sandalye, satranç takımı, satranç saati gibi donanımlar sağlanmıştı. Hakem görevlendirmesi de yine bu sayıya göre yapılmıştı. Bir gerekçe sunmadan yarışmaya gelmeyen oyuncuların durumu “Ne yapalım, bunun önüne nasıl geçelim?” diye yıllardır tartışılır. Ortada bir organizasyon güçlüğü var belli ki. Bu güçlüğün aşılması gerekir. Gerekir de nasıl? Arayış içindeki temsilciler ve organizatörler bir çözüm bulmuşlar aslında. Yarışmaya katılmak üzere başvuran ama katılmayan oyuncuları sonraki yarışmaya almamayı çözüm olarak uygulamaya başlamışlar. İyi bir çözüm yolu (!)

Tam hukuksuzluk
Yarışmaya katılmak için başvuran ama yarışmaya katılmayan oyuncuların çok büyük bir çoğunluğu çocuk yaştaki oyunculardan oluşmaktadır. Bu oyuncular yarışmaya başvurularının olduğundan bile haberleri yoktur büyük olasılıkla. Çünkü çoğu kez yarışma başvuruları oyuncuların aileleri, satranç öğretmenleri veya kulüpleri tarafından yapılmaktadır. Sonra da, kendilerince bir nedenle, oyuncularını yarışma yerine getirmeyerek konumuz olan sorunun yaşanmasına yol açmaktadırlar. Bunu saptadıktan sonra soruna çözüm olarak alınan önleme yeniden dönelim. Çocuk yaşta ve aileleriyle, öğretmenleriyle birlikte hareket etmek zorunda olan oyunculara alınan bu önlemle yaptırım uygulanmış olmuyor mu? Sonraki yarışmaya katılmalarını kısıtlamak bir yaptırımdır şüphesiz. Ben alınan bu önlemin bir yaptırım niteliğinde olmasından dolayı karşı çıkıyorum.
 
Temsilciler ve organizatörler oyunculara, antrenörlere, hakemlere yaptırım uygulayamazlar. Spor federasyonlarında yaptırımları ceza kurulları veya disiplin kurulları uygular. Kişilerin bir suç yüklemesiyle kurula sevk edilmesi gerekir. Başvurulan yarışmaya katılmamak bugünkü disiplin talimatına göre açıkça bir suç da değildir. Öyleyse ortada bir suç yoktur. Açıkça suç sayılmayan bir eylem için, üstelik yetkisiz kişi veya kurulların, yaptırım uygulaması ‘tam hukuksuzluktur.’ Soruda, çözüm yolu için, “neden hukuksuz olsun ki?” denilmişti. Sanırım hukuksuz olan uygulamanın gerekçesine açıklık getirebilmiş oldum.
 
Başvurduğu halde yarışmaya katılmayan oyuncuların sonraki yarışmaya alınmayacaklarına yönergede yer vermek de uygulamayı yerine getirmek için dayanak oluşturmaz. Yönergeye yazılan maddeler hukuksuzsa veya hatalı uygulamalara yöneltiyorsa bu maddeler uygulanamaz. Uygulansa bile doğurduğu hükümler geçersizdir. Böylesi uygulamalar üst kurullar tarafından geri çevrilir. Oyuncunun kendisi, velisi, kulübünün antrenörü sonraki yarışmaya alınmadığı için üst kurullara bir itiraz başvurusu yaparsa temsilciler ve organizatörler nasıl bir sonuçla karşılaşır dersiniz?
 
Temsilcilerin uygulamaya yönelik aldıkları kararı facebook ortamında paylaştıklarında yapılan beğenilerin ve verilen desteklerin bu yanlışlığı örtmeyeceği ve hukuksuzluğu da ortadan kaldırmayacağı açıktır.
 
Yarışmaya katılmak için başvuran ama yarışmaya katılmayan oyuncuların çok büyük bir çoğunluğunun çocuk yaştaki oyunculardan oluştuğunu saptamıştık. Burada bir sorun daha çıkar temsilcilerin ve organizatörlerin karşısına. 11 ve daha küçük yaştaki çocuklara suç yüklenemez, soruşturma açılamaz, yaptırım da uygulanamaz. Bunun da bilinmesinde ayrıca yarar vardır.
 
Oyuncunun sonraki yarışmaya katılmasına engel olmanın bir başka sakıncası daha var. Türkiye yarışmalarına katılabilmek için il yarışmalarına katılma zorunluluğu vardır. Sonraki yarışmaya katılamayacak olan oyuncular, il yarışmasına katılamamaları durumunda Türkiye yarışmasına nasıl katılacaktır? Ortaya başka hak mahrumiyetlerinin de çıkacağı unutulmamalıdır.
 
Kulüplerin katıldığı yarışmalarda, başvurduğu halde yarışmaya gelmeyen kulüpler sonraki etkinlik döneminde yarışmaya katılamıyor. Bu durum talimatta yerini almış bir önlemdir. Buna göre kulübe kurumsal yaptırım uygulanmaktadır. Ancak oyuncular bireysel olarak yarışmalarda yer alabilmekte, serbest transfer hakkını kullanarak başka kulüp çatısı altına da girebilmektedir. Yukarıda değinilen konuyla bunu karıştırmamak gerekir.
 
Bireysel yarışmalar için bu tür bir önlem almak talimat yoluyla da olsa doğru olmayacaktır. Bunun yanında, başvurduğu halde yarışmaya katılmayan oyuncuların,  organizasyonun düzgün biçimde başlamasına engel oldukları gerekçesiyle bir disiplin soruşturmasıyla karşılaşmaları düşünülüyor olabilir. Mutlaka bir yaptırım uygulanması öne alınıyorsa, bu durumdaki oyuncuların, eylemlerine uygun ve talimatta yer alan bir gerekçeyle, disiplin sevkleri istenebilir.
 
Doğabilecek sorunlar
Yarışmaya katılmak üzere başvuran ama katılmayan oyuncuların sonraki yarışmaya katılmalarına engel olmak gibi bir hukuksuz uygulama ne tür sorunlar doğuracaktır?
  • Spor il müdürlükleri ve federasyon hukuk karşısında haksız ve zor duruma düşebilecektir.
  • Bu tür bir kararı alan ve uygulayanlar suç işlemiş olacaklarından bir yaptırımla karşılaşabilecektir.
  • Yarışmanın sonuçları iptal edilebilir. Bu yolla da edinilen haklar yok sayılabilecektir.
  • Yok sayılan haklar karşısında doğan hak mahrumiyeti sonradan karşılanamayacağından, hukuksuz uygulamayla baş başa kalanlar için tazminat hakkı doğabilecektir.
  • Satranç sporuna verilen ilgi azalabilecektir.
  • Özellikle yerel destekçilerin yok olmasına yol açılabilecektir.
Bu nedenlerle varılan kararın hukuksuz olduğunu, yarışma yönergelerinde yer verilse bile uygulanmaması gerektiğini söylüyorum. İlgilileri bu sorun karşısında başka önlemler almaya çağırıyorum.
 
Öneri mi
  • Temel uygulama eğitim boyutlu olmalıdır.
  • Oyunculara, velilere, kulüplere ve satranç öğretmenlerine oyuncunun başvuru yaptığı halde yarışmaya katılmamasının doğurduğu organizasyon güçlükleri sıklıkla anımsatılmalıdır.
  • Kulüpler ve satranç öğretmenleri oyunculara bu yönde eğitim vermelidir.
  • Satranç öğretmenleri, kulüpler, veliler salt yarışmaya katılması kesin olan oyuncular için başvuru yapmalıdır.
  • Başvurdukları halde yarışmaya katılamayacak olan oyuncular durumlarını temsilciye veya organizatöre mutlaka bildirmelidir.
  • Katkı payı uygulaması varsa, katılmayan oyuncuların katkı payları geri verilmemelidir.
  • Katkı payı uygulaması varsa, bu tür oyunculardan katılacakları ilk yarışmada daha fazla katkı payı alınabilir.
  • Nasıl bir karar ve önlem alınmışsa düzenleme kurullarınca görüşülüp karar defterlerine yazılmalıdır.
26 Kasım 2018  
 
IA&IO Tahsin AKTAR

 


Yorumlar - Yorum Yaz