• Favorilere Ekle





Ters Tahta ve Başlangıç Konumu

Ters Tahta ve Başlangıç Konumu

Hakem, “Oyuna ilk başlandığında vezir taşları kendi renklerindeki karelerde durmalıdır.” dediğinde nasıl bir karar verdiğini anlamamıştı bile.
 















90 
dakika ve ilk hamleden itibaren 30 saniye eklemeli tempoyla oynanan bir oyunda; 1. e4 e5 2. Af3 Af6 3. d3 Ac6 hamleleri sonrasında, beyaz taşlarla oynayan oyuncu, satranç saatini durdurarak, satranç tahtasının ters konularak oyuna başlandığını hakeme bildiriyor. Hakem büyük bir şaşkınlıkla tahtanın ters olduğunu görüyor. Hakem, oyunculara, tahtadaki pozisyonun doğru yerleştirilmiş bir tahtaya taşınarak oyuna bu haliyle devam edileceğini bildiriyor. Dediği gibi de yaparak, taşları ve pozisyonu, h1 karesi beyaz olacak biçimde, yeni tahtaya aktarıyor. 

Beyaz taşlarla oynayan oyuncu, pozisyonun yeni tahtadaki halini gördüğünde, oyuna bu haliyle devam edilemeyeceğini, vezir taşlarının başlangıç pozisyonundaki gibi olmadığını söyleyerek oyuna yeniden başlanması gerektiğini hakeme bildiriyor. Hakem “Hayır!” diyor. Oyuncu hakemin bu kararının nedenini sorduğunda hakemin verdiği yanıt, bu kez her iki oyuncuyu da şaşkına çeviriyor. “Vezir taşları başlangıç pozisyonunda kendi rengindeki karelerde olmalıdır. Oyuna ilk başlandığında vezir taşları kendi renklerindeki karelerde durmaktadır. İstenilenin de tam budur. O nedenle doğru tahtaya aktarılarak oyuna devam edilmesi gerekiyor.” diyerek satranç saatini yeniden çalıştırıyor. Oyuncular hakemin otoritesine güvenerek oyuna devam ediyorlar.
                                            
Örnek olayın gelişiminde, kural uygulaması bakımından, hakemin ciddi bir hataya düşüğünü görmemek olanaklı mıdır? İkinci maddede ele alınan ‘Taşların Satranç Tahtasında Başlangıç Konumları’ ve gerekli koşullar incelenerek karar vermek gerekecektir.
 
Siyah karenin sağ köşede olduğu tahtada, ‘vezir taşlarının kendi renklerindeki karelerdeyken oyuna başlandığı’ hakemin söyleminden net biçimde anlaşılıyor. Hakemin, bu dizilişin başlangıç konumuna uygun olduğu yönündeki düşüncesi doğrultusunda son kararını oluşturduğunu söyleminden anlıyoruz. Hakemin düştüğü ciddi hata da tam burada işte. Karar verecek durumda olan hakemlerin, her defasında, birden çok kural maddesini bir arada düşünerek karar vermeleri gerektiğinin güzel bir örneği.

Hata nerede?
Kararın gerekçesi madde 2.1 den hareketle (satranç tahtasının tanımı ve konumu) oluşturulmalıdır. “Satranç tahtası, iki rakip arasına beyaz renkli köşe karesi sağ tarafta olacak şekilde yerleştirilir.“ Kuralı oluşturan temel madde, kurucu niteliğindeki madde budur. Başlangıç konumunu anlatan ikinci maddede ilk ele alınan, ilk yazılan düzenleme budur. Sonraki maddeler, düzenlemeler ve uygulamalar bu madde üzerine kurgulanacaktır.
 
Beyaz renkli köşe karesinin sağ tarafta olmaması, başka bir anlatımla bu köşe karesinin siyah renkte olması, ‘kuraldışı’ bir durumdur. Tahtanın böyle konulmasının kurallarda açıklanan bir karşılığı bulunmaktadır. Bu durumda 7.2.2 (tahtanın ters konulduğu durum) çok açık biçimde uygulamanın nasıl yapılacağını anlatmaktadır.
 
Hakemin uygulaması nasıl olmalıydı?
Buna göre;
  • Oyun sırasında satranç tahtasının madde 2.1’e aykırı olarak (köşe karesi siyah kare olacak biçimde) yerleştirildiği fark edilirse, madde 7.2.2’ye göre, o andaki konum doğru yerleştirilmiş bir tahtaya aktarılmalıdır.
  • Köşe karesi beyaz renkte olan doğru bir tahtaya ulaşılan konum olduğu gibi aktarılır.
  • Kurala göre, bu aktarım sonunda, oyun devam edecektir. (Devam edileceği yazıldığı için böyle mi uygulanmalıdır acaba?)
  • Görüldüğü gibi bu aktarım sonrasında, madde 2.2’de (satranç taşlarının tanımı ve şekilleri) tanımlı simgeler (taşlar) madde 2.3’te belirtilen (başlangıç konumunun şekli) başlangıç konumuna aykırı bir duruş sergilerler.
  • Başlangıç konumu, kuralın anlamı ve ruhuna göre yanlıştır. Oyuncuları şaşkına çeviren hakemin kararındaki yanlışlık da budur.
  • Oyun, madde 7.2.1’de (başlangıç konumunun düzeltilmesi) belirtildiği gibi, yeniden başlamalıdır.
Hakemin kararındaki zorlama bakış burada oluşmuştur. Hakem;
  • İlk diyagramda görüldüğü biçimde tahtanın ters yerleştirilmesini mi önemseyecektir, işe buradan mı başlayacaktır? Yoksa
  • Sonraki diyagramda ortaya çıkan taşların başlangıç konumuna aykırı durumda olduğunu mu öne alacaktır?
  • Senaryonun gelişimine göre tabi ki önce tahta düzeltilmelidir.
  • Sonra ortaya çıkan resme göre durum değerlendirilerek son karar oluşturulmalıdır. 
Maddeler arasındaki ilinti ve kurucu maddeler o nedenle çok nazik biçimde seçilmeli, kurgu bunun üzerine yapılmalıdır. Madde 2.3 başlı başına bir kural maddesi olarak açıklanır ki uygulamada vaz geçilemez, mutlak öne alınması gereken bir ruh vardır.
 
Hakemin söylemi
Hakemin söyleminde kurallarla açıklanması zor olan bir yolu seçmiş olduğu anlaşılıyor. “Vezirler başlangıç pozisyonunda kendi renklerindeki karelerde olmalıdır.” söyleminde olduğu gibi kuralların hiçbir yerinde buna benzer bir düzenlemeye, anlatıma rastlanmaz. Hakemin söylemi bu olmamalıdır. Madde 2.3’te başlangıç konumu şekil olarak verilmiştir ve taşların nasıl konumlandırılacağı, dizileceği, bu şekle göre oluşturulur.
 
Satranç tahtası üzerinde basit bir koordinat sistemi mevcuttur. Seçilebilecek herhangi bir yöne göre koordinat sistemi üzerinden taşların birbirlerine göre konum oluşturduklarını kavramak gerekir. IA UÇARKUŞ ile bir söyleşimizde bu konuda şöyle demişti: “Seçtiğiniz, kabul ettiğiniz koordinata göre, a1 karesinden sağa doğru sayarsanız dördüncü taş vezir, beşinci taş şahtır. h8 karesinden sola doğru sayarsanız dördüncü taş şah, beşinci taş vezirdir. [İşin içine biraz daha analitik bilgi katarak]  d ve e karelerini birleştiren dikey hattı kaynak kabul ederseniz, beyaz renkli taşlar için, bu hattın solundaki taş vezir, sağındaki taş da şah olacaktır.” Başlangıç konumunu (benzer biçimde diğer maddeleri de) doğru anlamak ve anlatmak, en doğru söylemi ortaya koyabilmek hakemin formasyonu gereğidir.
 
Doğru tahta, doğru dizilmiş taşlardan önce anlatılmaktadır. Başlangıç konumu doğru tahtadan sonradır açıkça. Ortada doğru tahta yokken başlangıç konumundan söz etmek anlamlı değildir. Zorlama olan budur.
 
14 Eylül 2018   
          
IA&IO Tahsin AKTAR
 

Yorumlar - Yorum Yaz